Dr. Rıza HEYDARİ
Serdaşt (Sarı daş) bölgeleri Batı Azerbaycan eyaletinin güneyinde ve Serdaşt şehrinde bulunmaktadır. Bu alan aynı adı taşıyan kentin yakınında yer alır ve birden beşe kadar numaralandırılmış beş antik alandan oluşur. Bu bölgedeki ilk arkeolojik çalışmalar 1966 yılına kadar uzanıyor; “Babek Rad” burayı ziyaret ettiğinde bu değerli tarihi mekanı 06/01/1967 tarihinde M.Ö. 1. binyıl tarihli ve İran’ın ulusal anıtları listesinde 602 numara ile tescil ettirmiştir. Ancak bugün halk arasında Qalat olarak bilinen 1 No’lu alanda yapılan daha detaylı araştırmalar, bu bölgenin en azından M.Ö. 5. binyıldan bu yana yerleşim gördüğünü gösteriyor. Rabet 2 sahasındaki çalışmalar 2004 yılından bu yana devam etmekte olup toplam beş sezonu kapsamaktadır. Şu ana kadar yapılan çalışmaların sonucunda elde edilen kil, tuğla, kemik kalıntıları ve mimari belgeler incelendiğinde, mekanın MÖ 8. yüzyılın ortalarına tarihlenmesinin muhtemel olduğu ortaya çıkıyor. Ayrıca burada çivi yazılı yazıtlı sırlı tuğlaların bulunması ve tercümesine göre, 2 numaralı mekanın Aza (AZA) döneminde Yeni Asur egemenliği altındaki bir Manaite yerleşimi ile yazışması bir ölçüde kabul edilebilir. Ancak bu arada sanatsal kaldırımların varlığı, bu kadim yerin sakinlerinin zevk ve dehasının belirgin sanatsal özelliklerinden ve zevklerinin göstergelerinden biridir.
Bu kaldırım taşlarının genel formu 160 x 160 cm ölçülerinde kare bir çerçeve içerisinde iç içe geçmiş 7 daireden oluşmaktadır. Bu kaldırımın merkezi, tüm kurucu dairelerin yayıldığı dairesel bir taş biçimindedir. Bu odak taşıyla orantılı olarak diğer taşlar da dikey ve yatay olarak yerleştirilir, yani taşların dikey olarak dizildiği her turdan sonra yuvarlak bir taş yatay tampon görevi görür. Dikey daireler oluşturan taşların ortalama sayısı:
İlk daire: 14 taş, İkinci daire: 41 taş, Üçüncü daire: 67 taş, Dördüncü daire: 87 taş, Beşinci daire: 111 taş, Altıncı daire: 120 taş ve Yedinci daire: 180 taş.
Her iki daire arasına tampon olarak yerleştirilen yatay dairelerin sayısı aşağıdaki gibidir: İlk daire: 9 taş, İkinci daire: 15 taş, Üçüncü daire: 22 taş, Dördüncü daire: 29 taş ve Beşinci daire: 37 taş.
Bu mekanları çevreleyen çerçeve, buğday salkımları şeklinde eşmerkezli dairelerde kullanılan türden taşlardan nehir molozu kullanılarak yapılmıştır. Dairelerin 4 alanı arasındaki mesafe köşeli eşkenar dörtgenler şeklinde çizilmiş olup, yapımında sanatçı simetri ve orantıyı korumak için tüm gücünü kullanmıştır. Moloz taşların arasındaki yapıştırıcı malzeme çamur harcıdır ve genel olarak açıkta kalan parke taşlarının tasarımı kare, daire ve eşkenar dörtgenden oluşan 3 geometrik desene dayanmaktadır. Önemli olan bu antik tasarımların Rabet Belediyesi tarafından şehrin doğrusal parkındaki kentsel mekanların inşasında döşemelerde yeniden kullanılmasıdır ve bu, yaklaşık üç bin yıl sonra yeniden sanatsal tarihi bir modelin yeniden inşasına yol açmıştır. Ayrıca bu arkeolojik kazılarda ortaya çıkan diğer semboller de şehrin köşelerinde tarihi semboller olarak yeniden inşa ediliyor.