Azerbaycan Kültür Merkezi Başkanı Samir ABBASOV’la özel söyleşi: KARDEŞLİK BAĞLARIMIZI GÜÇLENDİMEK GÖREVİMİZDİR

Dr. Hamid ŞEHANEGİ:

4. sayımızın qonağı Türkiye Cumhuriyeti Azerbaycan Büyükelçiliği’ne bağlı Azerbaycan Kültür Merkezi Başkanı sayın Samir ABBASOV’dur.

Samir Abbasov, 1998-2002 yıllarında Bakü Devlet Üniversitesi Kütüphane ve Enformasyon Bilimleri Fakültesi’nden lisans derecesi ile ve 2002-2004 yıllarında Bibliyografya alanında yüksek lisans döneminide onur derecesiyle mezun oldu. Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi’nde doktora öğrencisidir.

Cafer Cabbarlı Cumhuriyet Gençlik Kütüphanesi’nde, Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İşleri Başkanlığı Kütüphanesi’nde, Azerbaycan Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Politikası Dairesi’nde ve sonra Yayıncılık, Reklamcılık ve Enformasyon Dairesi Başkanlığı’nda uzman olarak çalıştı.

Samir Abbasov, 2013-2024 yıllarında Özbekistan Cumhuriyeti’nde Azerbaycan Büyükelçiliğine bağlı Haydar Aliyev’in adını taşıyan Azerbaycan Kültür Merkezi’nin başkanı olarak çalıştı.

Samir Abbasov’un öncülüğünde Azerbaycan Kültür Merkezi, Azerbaycan’ın tarihi, kültürü ve edebiyatına ilişkin 100’den fazla kitabı Özbekçe’ye çevirerek yayımladı. Azerbaycan Kültür Merkezi’nin projesiyle büyük Azerbaycan şairi Nizami Gencevi’nin eserlerinin Özbekçeye tercümesi yapılmıştır. Özbekistan’ın halk şairi Camal Kamal tarafından orijinalinden Özbekçeye çevrilen “Hamse”de yer alan beş eser, “Nizami Gencevi Yılı” münasebetiyle 2021 yılında Taşkent’te nefis bir şekilde basıldı.

Samir Abbasov, “Azerbaycan, Karabağ, barış ve zafer için şarkı söyle” adlı müzik klipinin   yönetmenidir. Onun liderliğinde “Wikipedia.org” Uluslararası Elektronik Ansiklopedisi’nde Azerbaycan hakkında yüzlerce Özbek dili bölümünün oluşturulması sağlandı. Şu anda projeler devam ediyor.

2014-2024 yıllarında Azerbaycan Kültür Merkezi projesiyle Özbekistan’ın önde gelen 9 üniversitesi ve kültür kurumunda Azerbaycan merkezleri ve ocakları kurulmuş ve bu merkezlerin desteğiyle Azerbaycan’ın milli kültürü ve dostane ilişkiler geniş çapta tanıtılmıştır.

Samir Abbasov, 2021 yılında Özbekistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı tarafından kurulan Dostluk Madalyası’na layık görülmüştür.

Özbekistan’ın önde gelen medya temsilcileri, çok sayıda katılımcı, tanınmış isimler, kamu temsilcileri, gazeteciler ve blog yazarları arasında yapılan çevrimiçi anket sonuçlarına göre, Özbekistan’da faaliyet gösteren yabancı ülkelere ait Kültür Merkezleri arasında “Yılın En Aktif Kültür Merkezi” ödülüne, toplamda 10 bini aşkın katılımcının katılımıyla 2022 yılı için Özbekistan’da Haydar Aliyev’in adını taşıyan Azerbaycan Kültür Merkezi layık görülmüştür ve Onur Ödülü Azerbaycan Kültür Merkezi’ne takdim edilmiştir.

Samir Abbasov, Özbekistan Sanat ve Kültür Enstitüsünün, ve Turan Akademisi’nin, Nizaminin adını taşıyan Taşkent Devlet Pedagoji Üniversitesi’nin Fahri Doktorudur.

Samir Abbasov, 2024 yılında 1 nisan tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçiliği’ne bağlı Azerbaycan Kültür Merkezi’nin başkanlığına atanmıştır. (Editör)


Sayın Samir bey, Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği’ne bağlı Azerbaycan Kültür Merkezi’nin başkanı olarak yeni göreviniz nedeniyle sizi tebrik ediyorum.  Kültür Merkezi’nin kurulmasının gerekliliğini ve amaçlarını açıklamanız fayda olur diye düşünüyorum.

Öncelikle tebrikiniz ve röportajınız için teşekkür ederim!.. “Kültürel Azerbaycan” derginizde Azerbaycan’ın milli kültürünü sürekli olarak tanıttığınız için ekibinize şükranlarımızı sunar, çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Evet, Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in 6 Ekim 2023 tarihli fermanı ile Azerbaycan’ın milli kültürünü, dilini, edebiyatını ve tarihini tanıtmak ve kardeş Türkiye Cumhuriyeti’nde kültürel ilişkilerimizi daha da geliştirmek amacıyla Azerbaycan Büyükelçiliği bünyesinde Azerbaycan Kültür Merkezi kuruldu. Ben de bu yılın 1 Nisan’ından itibaren Azerbaycan Kültür Merkezi’nin başkanlığına atandım ve bu tarihten itibaren Ankara’da görevlerimi yerine getirmeye başladım.

Bu merkezin Devlet Başkanımız tarafından kurulması, iki halk ve devlet arasındaki dostluğun ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi için yeni fırsatlar açmakta ve bununla birlikte bize, yani Kültür Merkezimize büyük görevler yüklemektedir.

Elbette Kültür Merkezi olarak bu görevleri, bu sorumlu ve onurlu çalışmayı başarıyla yerine getirmek, kültürün sağladığı tüm olanakları kullanarak milli kültürümüzü geniş çapta tanıtmak ve kardeşlik bağlarımızı daha da güçlendirmek temel görevimizdir.

Azerbaycan-Türkiye ilişkileri, milletlerimizi ve devletlerimizi birbirine yakınlaştıran birçok neden vardır. Bu ilişkilerin gelişmesinde kültürün rolü ne olacak?

Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin uzun bir tarihi vardır. Ortak dil, soy, din birliği, kültür, örf ve adetlerin yakınlığı bu ilişkileri belirleyen faktörler arasında yer almaktadır.

Tarihe bakarsak,  Türkiye ve Azerbaycan tarihlerinin en karmaşık dönemlerinde birbirlerine destek olduklarını  görüyorüz. Mesala, 1918 yılında Nuru Paşa komutasındaki Türk Kafkas İslam Ordusu’nun uzun mücadele ve savaşlardan sonra Bakü’yü kurtarması Azerbaycan için önemli bir dönüm noktasıydı. Azerbaycan halkının Milli Lideri Haydar Aliyev şunları söylediği gibi, “Türk ordusunun Azerbaycan’a, Bakü’ye gelişi, Azerbaycan’ı Ermeni Taşnakların saldırganlığından kurtarması her Azerbaycanlının kalbinde yaşıyor.  Ayni zamanda, Azerbaycan halkı bu zor dönemde Türk halkının yardımını asla unutmayacaktır.” Azerbaycan da Türkiye tarihinin zor döneminde Anadolu’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde verilen milli mücadelede kardeş halklara maddi ve manevi destek sağlamıştır.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün istiqlaliyyet mücadelesinde ve Çanakkale Savaşı’nda binlerce Azerbaycanlı Türkiye’nin bağımsızlığı  için savaştı ve şehit oldu.

Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra Türkiye, Azerbaycan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olmuştur. Ocak 1992’den itibaren ülkelerimiz arasında diplomatik ilişkilerin temelleri atılmış ve aynı yılın Ağustos ayında Azerbaycan’ın Türkiye’deki büyükelçiliği faaliyete geçmiştir. Daha sonraki yıllarda – 1993 yılında İstanbul’da, 2004 yılında ise Kars’ta Azerbaycan’ın  baş konsoloslukları açıldı. Türk konsoloslukları şu anda Azerbaycan’ın diğer büyük şehirlerinin yanı sıra Gence ve Nahçıvan’da da faaliyet göstermektedir.

Elbette Azerbaycan ile Türkiye arasında şu anda tüm dünyaya örnek olan ilişkilerin bu seviyeye ulaşması için ortak tarihi kökler, ekonomik ilişkiler, devlet çıkarları, ortak gelecek vizyonunun yanı sıra kişisel dostluk ve kardeşlik de gerekmektedir. Devlet başkanlarımız Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki ilişkiler önemli rol oynadı.

Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik işğalçı, saldırgan politikasına karşı 44 günlük Vatan Savaşı’nda Türkiye’nin manevi desteği, devletimizin yanında bulunması, 2023 yılında Türkiye’de meydana gelen yıkıcı depremde Azerbaycan’ın Türkiye’ye verdiği destek, gerçek kardeşlik ilişkilerimizin göstergesi oldu.

 15 Haziran 2021 tarihinde Şuşa kentinde Azerbaycan ile Türkiye arasındaki ittifak ilişkilerine ilişkin Şuşa Deklarasyonu imzalandı. Azerbaycan ve Türkiye cumhurbaşkanları arasında imzalanan bu belge, her alanda olduğu gibi kültür alanında da ilişki ve işbirliğini içeriyor.

Ülkeler arası dostluğun ve ilişkilerin güçlenmesinde kültürün en önemli etken olduğunu hepimiz biliyoruz. Kültürün sunduğu imkanları kullanarak dostluk diyemem, kardeşlik ilişkilerimize sürekli yeni katkılar sağlamak, onu daha da güçlendirmek ve gelecek nesillerimize aktarmak bizim için çok önemli.

– Azerbaycan ile Türkiye’nin tarih ve kültür açısından birbirine çok yakın olduğunu, aynı zamanda Azerbaycan kültürünün Türkiye’de hala yeterince tanınmadığını biliyoruz. Başkanlığını yaptığınız Kültür Merkezinin Azerbaycan kültürünün daha derinden ve daha geniş çapta tanıtılması yönünde planları nelerdir?

–  Söylediğim üzere, Azerbaycan Kültür Merkezi, Azerbaycan-Türkiye işbirliğini kültürün her alanında genişletiyor, kurumlarımız arasında kültür alanında ilişkiler kuruyor, işbirliği anlaşmaları imzalıyor, karşılıklı ziyaretler düzenliyor ve iki ülke kuruluşları arasında deneyim alışverişi yapıyor. Ayrıca, ileri uygulamaların öğrenilmesi gibi konularda da çalışmalar yürütüyoruz.

Kardeş ülkede Azerbaycan’ın zengin kültürünün geniş çapta tanıtılması, tarihimiz ve kültürümüz hakkında objektif bilgilerin yayılması, kalıcı eserlerin hayata geçirilmesi, ortak kültürel ve bilimsel projeler düzenlenmesi, kültürümüzle ilgili ortak bilimsel araştırmaların desteklenmesi, Türk kütüphaneleriyle işbirliği, Türkiyedeki müzeler, arşivler ve fondlarda depolanmış Azerbaycanla ilgili tarih, edebiyat ve klasik miras ile kaynakların araştırılması, sergiler düzenlenmesi gibi faaliyetler planlıyoruz. Ayrıca, tarih, kültür ve edebiyatla gurur duyan şahsiyetlerimizin ve düşünürlerimizin mirasının tanıtılması da önemli bir hedefimizdir.

Merkezimiz, Azerbaycan’ın kamu diplomasisi yürütmekte ve kardeşlik ilişkilerinin ve milli kültürümüzün geliştirilmesi yönünde etkinlik ve projeler hayata geçirmeyi planlamaktadır. Faaliyetimize başladığımız ilk günlerden itibaren, Türkiye’nin başkenti Ankara’nın yanı sıra bölgelerdeki kültür kurumlarının yönetimleriyle toplantılar yapıyor, işbirliği ilişkileri kurmak ve mevcut işbirliklerini geliştirmek amacıyla görüşmelerde bulunuyoruz. Bu bölgelerde Azerbaycan’ın yerel kültür ve sanat şahsiyetleri, Azerbaycan dernekleri ve gençlerimizle de toplantılar yaparak onların önerilerini dikkate alıyoruz ve dostluğumuz ile milli kültürümüzle ilgili gelecekte yapılacak projeleri tartışıyoruz.

Gelecek dönemlerde kültür kurumlarında ve üniversitelerde Azerbaycan çalışmaları merkezleri oluşturmayı, Azerbaycan kültürü, edebiyatı ve dili üzerine kurslar, konferanslar ve etkinlikler düzenlemeyi planlıyoruz. Yerel bilim adamlarının ülkemizle ilgili eserlerinin oluşturulmasına ve bilimsel araştırmalarına destek olacağız. Ayrıca, ortak değerlerimizin, Azerbaycan klasiklerinin eserlerinin Türkçeye çevrilmesi ve yayınlanması gibi projeleri hayata geçirmeyi amaçlıyoruz.

Yerel basınla yakın işbirliği içinde, internette Türkiye Türkçesinde Azerbaycan’ın kültürü, tarihi, edebiyatı, Türkiye ile tarihi dostluk ve kardeşlik ilişkileri hakkında bilgi ve makaleler sunmayı hedefliyoruz. Ayrıca, Ermenistan’ın işgal ve soykırım politikası, Azerbaycan’ın kültürel ve dini mirasının yok edilmesi ve Hocalı soykırımı hakkında bilgilendirme çalışmaları yapacağız.

Kültür Merkezi olarak, kardeş ülkenin merkez şehir ve bölgelerinde Azerbaycan kültür ve edebiyat haftası düzenlemeyi, Türkiye’de Azerbaycan müzik, sinema ve milli mutfak günleri düzenlemeyi, kültür, sanat ve gastronomi gibi ilgili uluslararası sergi, fuar ve festivallere katılarak Azerbaycan’ı temsil etmeyi planlıyoruz.  Ayrıca, Azerbaycan halkının Milli Lideri Haydar Aliyev’in mirasını tanıtmak gibi konularda da çalışmalar yapacağız. Tanınmış Azerbaycanlıların anılarının yaşatılması ve miraslarının genç nesillere tanıtılması, Azerbaycanlı yazarların eserlerinin tercüme edilmesi ve yayınlanması, ayrıca eserlerinin Türk tiyatrolarında sahnelenmesine destek olmak gibi çok sayıda etkinlik ve projeyi hayata geçirmeyi öngörüyoruz.

 – Azerbaycan Kültür Merkezi Ankara dışında Türkiye’nin diğer şehirlerinde de faaliyet gösterecek mi? 

– Elbette. Kültür Merkezimiz oluşturulurken faaliyet göstereceği alanın tüm Türkiye olması amaçlanmıştır.

Kültür Merkezi olarak faaliyetlerimizin ilk aylarında Türkiye’nin farklı şehirlerinde yaşayan ve faaliyetleriyle kardeş ülke kültürüne katkıda bulunan Azerbaycanlı kültür ve sanat adamları ile buluştuk, onlarla birlikte Azerbaycan-Türkiye dostluk ve kardeşliği konusunun yanı sıra milli kültürümüzün Türkiye’de tanıtılması konusu görüşüldü ve önerileri incelendi.

Şimdiye kadar İstanbul’da, Antalya’da, Konya’da etkinlik ve toplantılar gerçekleştirdik. Yıl içerisinde İstanbul, Konya, Antalya, Eskişehir ve Marmaris’te “Azerbaycan Kültür ve Edebiyat Haftası” etkinliklerinin gerçekleştirilmesi planlanıyor. Bu etkinliklerin her biri 3 gün olarak planlaniyor. Bu çerçevede tanınmış sanatcılarımızın, dans gruplarının performansları, konser programları ve ayrıca, dahi Nizami Gencevinin Türkçeye tercüme ve basımı yapılan “Hamse”sine ait “İskendername” eserinin takdimatını planlıyoruz. İrelileyen zamanlarda ise Türkiye’de resim, halı, kalagayi sergilerimiz ve milli kıyafetlerimizin defilesi olacak.

Bu yılın kasım ayında İstanbul’daki TÜYAP Sergi ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek uluslararası Kitap fuarının ana konuğu Azerbaycan olacak. Azerbaycan Kültür Merkezi olarak biz de bu büyük ve önemli etkinliğe hazırlanıyoruz. Yüzlerce yayıncı ve yazarın bir araya geleceği, binlerce kitabın okurlarla buluşacağı bu sergiye Azerbaycanlı yayıncı ve yazarlar da katılacak. Azerbaycan Kültür Merkezi olarak bu prestijli etkinlikte Türkçeye çevirerek yayınlayacağımız eserleri tanıtmayı planlıyoruz.

– Türkiye’de Azerbaycan kültürünün az bilinen yönlerinden biri de Nizami Gencevi, İmadeddin Nesimi, Muhammed Fuzuli, Üzeyir Hacıbeyov ve diğerleri gibi kültürel, edebi ve sanatsal ünlü şahsiyetlerimiz, dünyada bilinen ve meşhur olan Azerbaycan opera ve balesi, ressamlık sanatımız, zengin klasik müziğimizdir. Azerbaycan Kültür Merkezi’nin bu konuda bir planı var mı?

-Evet, bahsettiğiniz konular Azerbaycan Kültür Merkezi’nin faaliyetlerinde önceliklidir.  Merkezimiz, Azerbaycan kültür ve edebiyatının tanınmış isimlerinden, Türk dünyasının ve Doğu edebiyatının zirvesi Nizami Gencevi’nin “Hamse”sinde yer alan tüm eserlerin tercüme edilmesi ve yayımlanması projesini başlattı. Bu kapsamda Erzurum Atatürk Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı, çevirmen Prof.Dr. Nimet Yıldırım Merkezimiz arasında anlaşma imzalandı. “Hamse”da yer alan tüm eserler Türkçeye çevrilerek yayımlanacak.

Yukarıdakilerin yanı sıra, Nizami Gencevi’nin Azerbaycan ve Türk dünyası edebiyatının tanınmış bir şahsiyeti olarak tanıtılmasına ve dünya bilim adamlarının onun hakkında yazdığı bilimsel eserlerin Türkiye’de Türkçeye çevrilmesine özel önem veriyoruz. Azerbaycan Kültür Merkezi projesiyle, Doğu edebiyatının ünlü araştırmacısı, oryantalist bilim adamı Yevgeny Bertels’in “Büyük Azerbaycan Şairi Nizami” monografisi Türkçeye çevrilerek söz konusu eser de yayımlandı.

Yıl boyunca hayata geçireceğimiz diğer düşünürlerimizle ilgili de çok sayıda projemiz var. Bu nedenle sonbaharda Antalya’da düzenlenecek “Azerbaycan Kültür ve Edebiyat Haftası” etkinlikleri kapsamında Nizami Gencevi’nin mirasına, Türk edebiyatına katkılarına ithaf edilen bir sunum ve konferans düzenlenecek.

Azerbaycan şairlerinin yeni tercüme edilen ve yayınlanan eserlerinin yanı sıra dünya çapında da ilgi görmektedir. Ayrıca, Fuzuli hakkında uluslararası bir konferans, Fuzuli’nin Konya’daki Mevlana Müzesi’nde saklanan nadir el yazmalarından oluşan bir sergi ve Türkiye’nin ünlü Anadolu Senfoni Orkestrası’nın şairlerimizin eserlerini içeren bir konser programı düzenlemeyi planlıyoruz. Bu ve benzeri konularla ilgili her yönde tanıtım, araştırma ve propaganda çalışmalarımız yürütülmektedir.

Merkezimizin projesine göre Türkiye’deki Azerbaycanlı akademisyenlerimizin  katılımıyla Azerbaycanlı bestecilerin nota eserleri ve Türkçe “Azerbaycan Halk Masalları” kitabı yayına hazırlanıyor. Söz konusu yayınlar Türkiye’deki etkinliklerde, uluslararası kitap fuarlarında ve önde gelen kütüphanelere tanıtılacaktır.

– Kültür Merkezi, milli kültürümüzün tanıtımıyla bağlantılı olarak başka hangi ilginç projeleri hayata geçiriyor?

– Mesala, Merkezimiz, sanatın en eski ve en zengin dalı olan milli danslarımızın tanıtılması amacıyla sistemli çalışmalar yürütmektedir. Bildiğiniz gibi Azerbaycan’ın tüm sanatsal incileri ve kültürel değerleri gibi danslarımız da yeri doldurulamaz ve tekrarlanamaz. Kökleri tarihin derin katmanlarına uzanan Azerbaycan dans sanatı, halkımızın manevi zenginliği olup, kardeş ülkede birçok dans topluluğu ve amatör gruplar tarafından icra edilmektedir. Ancak biz Azerbaycan Kültür Merkezi olarak ilk günden itibaren milli oyunlarımızın daha profesyonel öğretilmesi ve tanıtılması yönünde faaliyet gösterdik. Türkiye’de uzun süredir dans gösterileriyle adından söz ettiren “Hazar” Azerbaycan Halk Dansları Topluluğu ile anlaşma yaptık.  Söz konusu grubun Azerbaycan Kültür Merkezi’nde faaliyet göstermesi konusunda mutabakata vardık.

Daha sonra “Hazar” Azerbaycan Halk Dansları Topluluğu üyelerinin performanslarının daha da geliştirilmesi, doğru sahne performansları, milli dans unsurları ve yeni dansların hazırlanması amacıyla Azerbaycan’dan dans sanatının tanınmış solistlerini de getirdik.

Şunu mutlulukla söyleyebiliriz ki, bugün Büyükelçiliğimize bağlı Azerbaycan Kültür Merkezi Azerbaycan Halk Dansları Topluluğu, deneyimli sanat yönetmeni ve solist Gülçöhre Sangun önderliğinde Türkiye’de milli oyunlarımızı üst düzeyde ve profesyonel bir şekilde sunmakta ve yaygınlaştırmaktadır.

– Samir bey, röportajımıza zaman ayırdığınız için teşekkür ederim ve sonunda ne söylemek isterdiniz?

– Rica ederim. Başarılar diliyorum!..

Tarihin tüm zorlu sınavlarından başarıyla geçerek büyük bir yolculuğa çıkan Azerbaycan-Türkiye kardeşliği, atalarımızdan bize emanettir ve biz de bu kardeşliği korumalı, güçlendirmeli ve gelecek nesillere tanıtmalıyız. Bu kardeşlik ve ittifak milletlerimizin ve devletlerimizin değerli bir varlığıdır. Röportajınız için teşekkür ederiz.

Social media

Bize mesaj gönder

Scroll to Top