Mehmet Gökhan ÖZÇUBUKÇU:
Trans-Hazar Uluslararası Taşımacılık Koridoru veya yaygın olarak bilinen adıyla Orta Koridor, Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’ın merkezinde olduğu, Asya’dan Avrupa’ya kara yoluyla ülkeleri bağlayan çok modlu bir taşımacılık rotasıdır. Orta Koridor, Türkiye ile Kafkasya ve Orta Asya ülkeleri arasındaki ticaret ve ekonomik ilişkileri geliştirmek ve böylece bölgesel taşımacılık altyapısını geliştirerek ülkeler arasındaki iş birliğini her alanda daha da güçlendirmek için önemli bir girişimdir. Asya ve Avrupa’yı Hazar Denizi, Kafkaslar ve Türkiye üzerinden birbirine bağlayan “Orta Koridor’un geliştirilmesi için yürütülen girişimlerin son dönemde ivme kazandığı görülmektedir. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından 1990’lı yıllardan itibaren ortaya atılan Hazar Denizi’ni geçen bir ‘‘Orta Koridor’’ fikri, Çin’in ‘‘Kuşak ve Yol’’ projesiyle gündeme gelmiş ve Orta Koridor’un önemli bir bölümü Bakü-Tiflis-Kars (BTK) demir yolunun 2017 yılında hizmete girmesiyle tamamlanmıştır. Uluslararası konjonktürdeki son gelişmeler, Orta Koridor üzerinden Çin’den Avrupa’ya yapılan kargo transferlerinin artmasını teşvik etmektedir. Orta Koridor, Türkiye’nin ‘‘Çok Taraflı Ulaştırma Politikası’’nın önemli bir ayağını oluşturmaktadır.
Orta Koridor, Türkistan’da Kuzey ve Güney olmak üzere ikiye ayrılır. Kuzey Yolu, Çin-Kazakistan-Hazar Denizi-Azerbaycan güzergahını, Güney Yolu ise Çin-Kırgızistan-Özbekistan-Türkmenistan-Hazar Denizi-Azerbaycan güzergahını içerir. Daha sonra Azerbaycan’da birleşen bu yollar, Orta Koridoru Azerbaycan-Gürcistan-Türkiye-Bulgaristan-Sırbistan-Macaristan üzerinden Avrupa’ya bağlamaktadır. Ayrıca Orta Koridorun çeşitli ülkeleri kapsayacak şekilde genişletilme potansiyeli bulunmaktadır. Koridorun Güney Asya uzantısı olarak kabul edilen Lapis Lazuli olarak bilinen rota, Azerbaycan-Hazar Denizi-Türkmenistan-Afganistan’ı kapsıyor. Afganistan’ı dünyaya açan en önemli rotalardan biri olan bu hattın Pakistan ve Hindistan’ı da kapsayacak şekilde genişletilmesi düşünülmektedir.
Azerbaycan ise Hazar Denizi geçişindeki limanı ve Ro-Ro hizmetleri nedeniyle Orta Koridor’un önemli geçiş ülkelerinden biridir. Bu nedenle ülkenin Orta Koridor güzergahının entegrasyon sürecine gösterdiği kurumsal düzeydeki ilgi önemlidir. Bu bağlamda, Azerbaycan’ın ilgili ulaştırma alanındaki mevzuat ve stratejik belgelerine baktığımızda çeşitli stratejik planların olduğunu görmekteyiz. Bunlar arasında “Azerbaycan 2020: İleriye Dönük Kalkınma Konsepti” (2012), “Denizcilik İşlerinin Geliştirilmesi Programı 2016-2020 (2016)’’, “Lojistik ve Ticaretin Geliştirilmesine Yönelik Stratejik Yol Haritası (2016)’’ ve “Azerbaycan Bölgelerinin Sosyo-Ekonomik Kalkınmasına Yönelik Devlet Programı 2019-2023 (2019)’’ yer almaktadır. Azerbaycan bu düzenlemeler ve programlar çerçevesinde ulaşım sektörünü geliştirmeyi hedeflerken, bölgeden geçen ulaşım koridorlarının genişletilmesi ve güçlendirilmesinin ülkenin ulaşım altyapısına ve ekonomik kalkınmasına katkı sağlayacağını bilerek Orta Koridor’a özel önem vermektedir. Kısacası Azerbaycan hem Bakü-Tiflis-Kars hem de Hazar geçişi nedeniyle Orta Koridor için merkezi bir konuma sahip bir ülkedir.
Türk Devletleri açısından bakıldığında, Batı’daki başlangıç noktası olan Türkiye’den Orta Koridor ülkelerine yapılan seyahatlerde sürücüler önce Sarp Sınır Kapısı’ndan Gürcistan’a geçip ardından Azerbaycan’daki Bakü Limanı’na varmaktadır. Orta Koridor, güzergâh üzerindeki diğer ülkelerle birlikte esasen Türk Devletlerini Asya’dan Avrupa’ya kara yoluyla bağlayan çok modlu bir ulaşım güzergahını kapsamaktadır. Türkiye ile Orta Asya ve Kafkas ülkeleri arasındaki sosyal ve kültürel ilişkilerin yanı sıra ticari ve ekonomik iş birliğinin bölgesel ölçekte daha da gelişmesine katkı sağlayacak olan Orta Koridor, küresel ticaret açısından da önemli bir güzergahtır.
Türk Devletleri Teşkilatı’nın Şuşa’da ‘‘Ulaştırma, Bağlantısallık ve İklim Hareketi ile Sürdürülebilir Bir Gelecek İnşa Etmek’’ temasıyla yapmış olduğu zirvede de Avrupa, Türkiye, Güney Kafkasya, Orta Asya ve Çin arasındaki ticaret yollarını optimize etmek için Trans-Hazar Uluslararası Doğu-Batı Orta Koridoru’nun ilerletilmesinin de gündem maddeleri arasında yerini almıştır. Zirvede bölgenin gelecekteki iş birliği için kapsamlı bir vizyon sunan ‘‘Karabağ Deklarasyonu’’ da dahil olmak üzere birçok önemli belge imzalanmış ve kabul edilmiştir. Orta Koridor, son küresel zorlukların ortasında çok önemli bir arter haline gelmiştir. Koridorun stratejik önemi, ticaretin kolaylaştırılmasının ötesine geçerek gelişen jeopolitik dinamikler karşısında ekonomik dayanıklılığı ve iş birliğini teşvik edecektir. Son krizler ışığında, bu koridor sadece verimli ticaret yollarını kolaylaştırmakla kalmayacak, aynı zamanda TDT üye ülkeleri arasında ve ötesinde ekonomik dayanıklılığı da artıracaktır. Bu bakımdan Doğu-Batı ulaşım koridorunun inşa edilmesi sonucunda, otoyol ve demir yolu hattının inşa edilmesi Nahçıvan’ın kalkınması için de fırsatlar yaratacaktır. Güney Kafkasya ulaşımının önem kazanmasıyla birlikte Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlama olanakları gelişecektir.
Sonuç olarak tüm bu adımlar, Türkiye ve Azerbaycan’ın Doğu ile Batı arasındaki ulaşım ve enerji geçişindeki merkezi konumunu güçlendiren gelişmelerdir. Yeni güzergahlar ile ulaşım güzergahlarının inşa edilmesinin ve enerji alanında projelerin yapılmasının Orta Asya ülkelerinin Batı’ya açılmasına ve ekonomilerinin canlanmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.