Perihan ÜNAL:
Türkiye ve Azerbaycan, tarihi bağları ve kültürel yakınlıklarıyla her zaman birbirlerinin en yakın dostu ve kardeşi olmuştur. “Tek millet, iki devlet” anlayışıyla hareket eden bu iki ülke, pek çok alanda güçlü iş birliği gerçekleştirmektedir. Eğitim, sağlık, ekonomi, kültür, spor gibi çeşitli sektörlerde kurulan bağlar, iki ülkenin kalkınmasına katkıda bulunurken, ortak değerler ve hedefler etrafında birleşmelerini sağlamaktadır. Ancak, bu geniş kapsamlı iş birlikleri arasında savunma sanayi alanında yapılan çalışmaların özel bir önemi bulunmaktadır.
Stratejik Ortaklık ve Güçlenme
Türkiye ve Azerbaycan arasındaki savunma sanayi iş birliği, sadece iki ülkenin ordularını güçlendirmekle kalmayıp, aynı zamanda stratejik ve teknolojik açıdan da büyük kazançlar sağlamaktadır. İki kardeş ülke, düzenli olarak ortak askeri tatbikatlar gerçekleştirmekte, savunma projeleri üzerinde iş birliği yapmakta ve deneyim paylaşımıyla birbirlerinin savunma kabiliyetlerini artırmaktadırlar. Bu iş birliği, her geçen gün daha da derinleşerek yeni projelerle güçlenmektedir.
Örneğin, Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Azerbaycan’da düzenlenen “Azerbaycan Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (ADEX 2024)” kapsamında Bakü’ye gerçekleştirdiği ziyarette, Azerbaycan Savunma Sanayii Bakanı Vugar Mustafayev ile önemli görüşmeler gerçekleştirmiştir. Bu görüşmede, Türkiye ve Azerbaycan arasında özellikle “sınır güvenliği” ve “savunma sanayi” konularında geleceğe yönelik projeler ele alınmıştır. Milli Savunma Bakanı Güler’e, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak’ın da eşlik etmesi, bu görüşmenin stratejik önemini daha da artırmaktadır.
Aynı fuarda, Türkiye Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün de Azerbaycan Savunma Sanayii Bakanı Vugar Mustafayev ile bir araya gelmiş ve gelecek dönemlerde gerçekleştirilebilecek ortak projeler üzerine kapsamlı görüşmeler yapmıştır. Bu görüşmelere, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in bizzat katılarak Türkiye heyetine destek vermesi, iki ülke arasındaki savunma sanayi iş birliğinin devlet nezdindeki önemini bir kez daha göstermektedir.
Savunma Sanayi Fuarı: Teknolojik Güç ve Ortaklık
ADEX 2024 Fuarı, Türkiye’nin savunma sanayii alanında önde gelen şirketlerinin gücünü ortaya koyduğu bir platform olmuştur. “Aselsan, Tusaş, Makine Kimya Endüstrisi, Sarsılmaz Silah, Robit Teknoloji, IDEF, İşbir Elektrik, Havelsan” gibi Türk savunma sanayi devleri fuarda yer alarak, ürün ve hizmetlerini sergilemişlerdir. Fuarda gerçekleştirilen görüşmeler ve müzakereler sonucunda, iki ülke arasında yeni anlaşmaların imzalanması, Türkiye-Azerbaycan savunma iş birliğinin daha da derinleştiğinin göstergesidir.
“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB)” tarafından yapılan açıklamada, Türk savunma sanayii şirketleri ile Azerbaycan devleti arasında, elektronik harp sistemleri, akıllı mühimmat üretimi, simülasyon eğitim teknolojileri, mühimmat üretim hatları, stratejik şebeke haberleşme sistemleri ve hava platformları modernizasyonu gibi birçok alanda anlaşmaların imzalandığı duyurulmuştur. Bu anlaşmaların her iki ülkenin savunma gücünü artırması ve teknoloji transferi yoluyla stratejik kazanımlar elde etmesi hedeflenmektedir.
Eğitimde İş Birliği ve İnsan Kaynağı Yetiştirme
Savunma sanayii iş birliği, sadece ekipman ve teknoloji üretimi ile sınırlı kalmamaktadır. İki ülke arasında “askeri eğitim” alanında da önemli adımlar atılmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre, Azerbaycan Savunma Sanayii Bakanlığı ile eğitim alanında bir “İş Birliği Mutabakat Zaptı” imzalanmıştır. Bu mutabakat kapsamında, “Savunma Sanayii Akademisi” koordinasyonunda eğitimler verilerek, insan odaklı bir yaklaşımla savunma sanayii alanında uzman kadrolar yetiştirilecektir. Eğitimin, savunma gücünü artırmadaki önemi göz önüne alındığında, bu iş birliği iki ülkenin savunma kapasitelerini uzun vadede güçlendirecektir.
Ekonomik Kalkınma ve Savunma Sanayii İş Birliği
Savunma sanayii iş birliği, sadece askeri bir alan değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma için de önemli bir fırsat sunmaktadır. Türkiye ve Azerbaycan, birbirlerinin ihtiyaç duyduğu ürün ve hizmetleri karşılayarak, hem ekonomik anlamda bir sinerji yaratmakta hem de güvenilir bir müttefik ile iş yapmanın avantajlarını yaşamaktadır. Savunma sanayi alanında ithalat ve ihracat faaliyetlerinin yanı sıra ortak üretim projeleri de iki ülkenin ekonomik kalkınmasına katkı sağlamaktadır.
Bu iş birliği, uluslararası arenada Türkiye ve Azerbaycan’ın bağımsız savunma politikaları yürütmelerine olanak tanımakta ve iki ülkenin de dış tehditlere karşı güçlü bir savunma hattı oluşturmalarına yardımcı olmaktadır. Türkiye ve Azerbaycan ordularının güçlenmesi, bölgesel barış ve istikrar açısından da büyük önem taşımaktadır. İki ülke, gerektiğinde “tek yumruk” halinde hareket ederek, hem kendi halklarını hem de ortak çıkarlarını savunmak için kararlılıkla adımlar atmaktadır.
Geleceğe Yönelik Ortak Adımlar
Türkiye ve Azerbaycan arasındaki savunma sanayi iş birliği, sadece bugünün değil, geleceğin de güvenliği ve istikrarı için hayati öneme sahiptir. Ortak projeler, teknoloji transferleri, eğitim programları ve askeri tatbikatlar, iki ülkenin savunma kapasitesini sürekli olarak artıracaktır. İmzalanan anlaşmalar ve yapılan yatırımlar, hem Türkiye hem de Azerbaycan ordularını dış tehditlere karşı daha dirençli hale getirecek, bölgesel güç dengelerini koruyacaktır.
Türkiye ve Azerbaycan arasındaki savunma sanayi iş birliği, sadece askeri bir ortaklık değil, aynı zamanda iki kardeş ülkenin geleceğe yönelik stratejik bir vizyonunun parçasıdır. Bu iş birliği, hem teknolojik hem de ekonomik açıdan büyük faydalar sağlamakta, iki ülkenin bölgesel güç konumunu pekiştirmektedir.
İki kardeş ülke birbirinin ihtiyacı olan ürünleri birbirinden temin etmektedir. Böylelikle birbirlerinin ekonomik kalkınmasına da katkı sağlamakta ve güvenilir bir müttefik ile iş birliği yapmaktadırlar. Uluslararası alanda ülkeler birbirinin müttefiki olsa dahi ordularını güçlendirmek istemeyebilirler. Türkiye ve Azerbaycan ise ortak tatbikatlar düzenleyerek, savunma sanayi ihracatı-ithalatı yaparak, teknolojik güçlerini ve deneyimlerini birbirleriyle paylaşarak ordularını güçlendirmek için çabalamaktadır. Bu sayede her iki ülke de dışarıdan gelebilecek tehditlere karşı güçlü bir savunma sergileyebilecektir. Gerektiğinde ise tek yumruk olarak birbirlerini savunacaklardır. Bu ise ancak kardeş ülkelerin sergileyebileceği bir davranıştır.