KARABAĞ’DA YENİDEN İNŞA SÜRECİ, TÜRKİYE’NİN KATKILARI

Dr. Aziz ARMUTLU:

Karabağ’da 2020 yılında sona eren İkinci Karabağ Savaşı sonrasında Azerbaycan’ın bu bölgedeki toprak bütünlüğünü yeniden sağlamasıyla birlikte bölgenin yeniden inşası süreci büyük bir ivme kazanmıştır. Bu süreç, sadece altyapının yenilenmesi ve ekonomik kalkınmayı kapsamamakta aynı zamanda bölgenin sosyo-kültürel yapısının ihya edilmesini de içermektedir. Karabağ’da yıllar süren çatışmaların ardından yerel halkın geri dönüşünü sağlamak ve bölgenin eski canlılığına kavuşturulması için geniş çaplı bir yeniden yapılanma gerekmektedir.

Türkiye, Azerbaycan’ın bu stratejik ve sembolik bölgesinde yeniden inşa sürecine önemli katkılarda bulunmaktadır. Tarihsel ve kültürel bağları derin olan Türkiye ve Azerbaycan, “Tek Millet, İki Devlet” anlayışıyla hareket ederek Karabağ’ın yeniden inşasında iş birliği yapmaktadır. Türkiye’nin bu süreçteki katkıları, inşaat ve altyapı projelerinden eğitim, sağlık ve kültürel hizmetlerin yeniden canlandırılmasına kadar geniş bir yelpazede kendini göstermektedir. Bu bağlamda, Türkiye’nin Karabağ’daki rolü, sadece fiziksel bir yeniden yapılandırma değil aynı zamanda bölgenin sosyal ve ekonomik hayatının sürdürülebilir bir şekilde gelişmesini ve bölgenin ayağa kaldırılmasını desteklemektedir.

Karabağ’ın Tarihsel Arka Planı ve Son Gelişmeler

Karabağ, Güney Kafkasya’da stratejik ve tarihi öneme sahip bir bölge olarak yüzyıllardır farklı güçlerin ilgi odağı olmuştur. Tarihi boyunca bu bölge, çeşitli imparatorluklar ve devletler arasında el değiştirmiş, etnik ve kültürel çeşitliliği ile bilinen bir yer olmuştur. Özellikle Azerbaycan ve Ermenistan arasında yaşanan Karabağ çatışmaları, bölgenin tarihsel ve siyasi önemini daha da artırmıştır.

Karabağ bölgesi, tarih boyunca Azerbaycan ve Ermenistan arasında tartışmalı bir bölge olmuştur. Karabağ’ın tarihine baktığımızda, bölgenin hem Azerbaycan hem de Ermenistan için büyük bir kültürel ve dini anlam taşıdığını görmekteyiz. Orta Çağ boyunca çeşitli Türk ve Pers hanedanları tarafından yönetilen bölge, 19. yüzyılda Çarlık Rusya’sının kontrolüne geçmiştir. 1918-1920 yılları arasında Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti döneminde Karabağ, Azerbaycan’ın bir parçası olarak kabul edilmiştir; ancak aynı dönemde Ermenistan da bölge üzerinde hak iddia etmiştir. Sovyetler Birliği’nin kurulmasıyla birlikte 1923 yılında Sovyet yönetimi, Dağlık Karabağ’ı Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti içinde özerk bir bölge olarak tanımıştır; ancak bu statü, etnik çatışmaları ve sınır tartışmalarını tamamen çözmeye yetmemiştir.

2020 yılında Karabağ’da gerilim yeniden tırmanmıştır ve Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaklaşık 44 gün süren İkinci Karabağ Savaşı başlamıştır. Azerbaycan, topraklarının büyük bir bölümünü geri almıştır. Bu süreç, bölgenin yeniden inşası ve kalkınması için yeni bir dönemin başlangıcını işaret etmektedir. Azerbaycan ordusu, modern silah sistemleri ve stratejik operasyonlar ile Karabağ’ın büyük bir kısmını işgalden kurtarmayı başarmıştır. Türkiye’nin, Azerbaycan’a verdiği askeri ve diplomatik destek, bu süreçte önemli bir rol oynamıştır. Savaş, 10 Kasım 2020’de Rusya’nın arabuluculuğunda imzalanan bir ateşkes anlaşması ile sona ermiştir. Bu anlaşmaya göre, Ermenistan, Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarının önemli bir kısmından çekilmiş ve bölgeye Rus barış güçleri konuşlandırılmıştır. Savaşın sona ermesiyle Azerbaycan, Karabağ ve çevresindeki bölgelerin yeniden inşasına yönelik kapsamlı bir çalışma başlatmıştır. Bu süreç, yıkılan altyapının yeniden yapılması, tarım arazilerinin ve ekonomik faaliyetlerin canlandırılması ve bölgenin savaş sonrası rehabilitasyonu üzerine yoğunlaşmıştır.

Türkiye’nin Yeniden İnşa Sürecindeki Rolü

Türkiye, “Tek Millet, İki Devlet” anlayışı çerçevesinde bu süreçte Azerbaycan’a yoğun bir destek sunmaktadır. Türk inşaat şirketleri, mühendislik firmaları, eğitim ve sağlık kurumları bu yeniden yapılanma sürecinde aktif rol almaktadır. Özellikle yollar, köprüler, elektrik altyapısı ve hastanelerin yeniden inşası Türkiye tarafından üstlenilen önemli projeler arasındadır.

Son gelişmeler ışığında, Karabağ’ın yeniden inşası ve savaşın yarattığı yıkımın giderilmesi bölgenin geleceği için büyük önem arz etmektedir. Türkiye, Azerbaycan ile olan güçlü tarihi ve kültürel bağlarını pekiştirerek bu süreçte hem stratejik hem de diplomatik katkı sağlamaya devam etmektedir. Ayrıca bölgede kalıcı bir barışın tesis edilmesi için Azerbaycan’ın modernizasyon ve entegrasyon çalışmalarına destek verilmesi, bölgenin gelecekteki istikrarı açısından hayati bir rol oynamaktadır. Bu tarihi ve güncel gelişmeler, Karabağ’ın yeniden inşa sürecini sadece fiziksel bir yenilenme olarak değil aynı zamanda bölgenin sosyo-ekonomik yapısının ihya edilmesi ve kalıcı bir barışın inşa edilmesi süreci olarak görmemizi sağlamaktadır.

İkinci Karabağ Savaşı’nın sona ermesiyle birlikte Azerbaycan, özellikle Karabağ ve çevresindeki işgalden kurtarılan bölgelerde geniş çaplı bir yeniden inşa süreci başlatmıştır. Bu süreç, sadece fiziksel altyapının yeniden yapılandırılmasını değil aynı zamanda bölgenin sosyo-ekonomik yapısının yeniden canlandırılmasını da içermektedir. Türkiye, Azerbaycan’ın bu yeniden inşa çabalarına önemli katkılar sunarak stratejik ortaklığını ve dostluk bağlarını pekiştirmiştir. “Tek Millet, İki Devlet” anlayışı çerçevesinde, Türkiye’nin Karabağ’ın yeniden yapılandırılmasındaki rolü hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde dikkat çekmektedir.

Altyapı ve Üstyapı Projeleri

Türkiye, Karabağ’daki altyapı projelerinde aktif rol alarak bölgenin yeniden ulaşım, enerji ve iletişim ağlarıyla donatılmasına büyük katkılar sunmaktadır. Türk inşaat şirketleri, Karabağ’da yeni yollar, köprüler, havaalanları ve demiryolu hatları gibi kritik altyapı projelerini üstlenmiştir. Bu projeler, sadece bölgenin yeniden inşasına katkı sağlamakla kalmamakta, aynı zamanda Azerbaycan’ın bu bölgeleri ile ülkenin diğer kısımlarını entegre ederek Karabağ’ın ekonomik canlanmasına da olanak tanımaktadır.

Türkiye’nin desteğiyle inşa edilen Fuzuli Havalimanı, 2021 yılında tamamlanmış olup 8 ay gibi kısa bir sürede faaliyete geçirilmiştir. Bu havalimanı, bölgenin uluslararası ulaşıma açılmasında kritik bir rol oynamaktadır. Fuzuli Havalimanı, Karabağ’da inşa edilen üç havalimanından biridir ve Azerbaycan’ın Karabağ’a yönelik ulaşım altyapısını güçlendirmektedir. Özellikle Fuzuli Havalimanı gibi projeler, Türkiye’nin inşaat sektörü tarafından hızla tamamlanmış ve bölgenin uluslararası ulaşıma açılmasına önemli bir katkı sunmuştur. Bunun yanı sıra Türkiye, bölgenin enerji altyapısının da modernize edilmesi için önemli adımlar atmıştır. Elektrik santralleri, enerji nakil hatları ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı gibi projeler, Karabağ’ın sürdürülebilir bir kalkınma sürecine girmesini desteklemektedir.
çevresindeki bölgelerin yeniden inşasına yönelik kapsamlı bir çalışma başlatmıştır. Bu süreç, yıkılan altyapının yeniden yapılması, tarım arazilerinin ve ekonomik faaliyetlerin canlandırılması ve bölgenin savaş sonrası rehabilitasyonu üzerine yoğunlaşmıştır.

Türkiye’nin Yeniden İnşa Sürecindeki Rolü

Türkiye, “Tek Millet, İki Devlet” anlayışı çerçevesinde bu süreçte Azerbaycan’a yoğun bir destek sunmaktadır. Türk inşaat şirketleri, mühendislik firmaları, eğitim ve sağlık kurumları bu yeniden yapılanma sürecinde aktif rol almaktadır. Özellikle yollar, köprüler, elektrik altyapısı ve hastanelerin yeniden inşası Türkiye tarafından üstlenilen önemli projeler arasındadır.

Son gelişmeler ışığında, Karabağ’ın yeniden inşası ve savaşın yarattığı yıkımın giderilmesi bölgenin geleceği için büyük önem arz etmektedir. Türkiye, Azerbaycan ile olan güçlü tarihi ve kültürel bağlarını pekiştirerek bu süreçte hem stratejik hem de diplomatik katkı sağlamaya devam etmektedir. Ayrıca bölgede kalıcı bir barışın tesis edilmesi için Azerbaycan’ın modernizasyon ve entegrasyon çalışmalarına destek verilmesi, bölgenin gelecekteki istikrarı açısından hayati bir rol oynamaktadır. Bu tarihi ve güncel gelişmeler, Karabağ’ın yeniden inşa sürecini sadece fiziksel bir yenilenme olarak değil aynı zamanda bölgenin sosyo-ekonomik yapısının ihya edilmesi ve kalıcı bir barışın inşa edilmesi süreci olarak görmemizi sağlamaktadır.

İkinci Karabağ Savaşı’nın sona ermesiyle birlikte Azerbaycan, özellikle Karabağ ve çevresindeki işgalden kurtarılan bölgelerde geniş çaplı bir yeniden inşa süreci başlatmıştır. Bu süreç, sadece fiziksel altyapının yeniden yapılandırılmasını değil aynı zamanda bölgenin sosyo-ekonomik yapısının yeniden canlandırılmasını da içermektedir. Türkiye, Azerbaycan’ın bu yeniden inşa çabalarına önemli katkılar sunarak stratejik ortaklığını ve dostluk bağlarını pekiştirmiştir. “Tek Millet, İki Devlet” anlayışı çerçevesinde, Türkiye’nin Karabağ’ın yeniden yapılandırılmasındaki rolü hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde dikkat çekmektedir.

Altyapı ve Üstyapı Projeleri

Türkiye, Karabağ’daki altyapı projelerinde aktif rol alarak bölgenin yeniden ulaşım, enerji ve iletişim ağlarıyla donatılmasına büyük katkılar sunmaktadır. Türk inşaat şirketleri, Karabağ’da yeni yollar, köprüler, havaalanları ve demiryolu hatları gibi kritik altyapı projelerini üstlenmiştir. Bu projeler, sadece bölgenin yeniden inşasına katkı sağlamakla kalmamakta, aynı zamanda Azerbaycan’ın bu bölgeleri ile ülkenin diğer kısımlarını entegre ederek Karabağ’ın ekonomik canlanmasına da olanak tanımaktadır.

Türkiye’nin desteğiyle inşa edilen Fuzuli Havalimanı, 2021 yılında tamamlanmış olup 8 ay gibi kısa bir sürede faaliyete geçirilmiştir. Bu havalimanı, bölgenin uluslararası ulaşıma açılmasında kritik bir rol oynamaktadır. Fuzuli Havalimanı, Karabağ’da inşa edilen üç havalimanından biridir ve Azerbaycan’ın Karabağ’a yönelik ulaşım altyapısını güçlendirmektedir. Özellikle Fuzuli Havalimanı gibi projeler, Türkiye’nin inşaat sektörü tarafından hızla tamamlanmış ve bölgenin uluslararası ulaşıma açılmasına önemli bir katkı sunmuştur. Bunun yanı sıra Türkiye, bölgenin enerji altyapısının da modernize edilmesi için önemli adımlar atmıştır. Elektrik santralleri, enerji nakil hatları ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı gibi projeler, Karabağ’ın sürdürülebilir bir kalkınma sürecine girmesini desteklemektedir.

Türkiye, Azerbaycan ile olan tarihi ve kültürel bağları nedeniyle Karabağ’ın yeniden inşa sürecine aktif olarak katılmaktadır. Türk hükümeti ve özel sektör, bölgenin altyapı, enerji, sağlık, eğitim ve konut ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli projelere imza atmaktadır.

Türk inşaat şirketlerinin Karabağ’da yürüttüğü altyapı projeleri arasında toplamda 1.500 km uzunluğunda yeni yolların inşası yer almaktadır. Bu yollar, Karabağ’ı Azerbaycan’ın diğer bölgelerine bağlayarak ekonomik canlanmayı desteklemektedir.

Karabağ’ın ekonomik kalkınması için kritik öneme sahip olan altyapı ve ulaşım projelerinde Türkiye önemli bir rol üstlenmektedir. Türk inşaat firmaları, bölgede yol, köprü ve tünel inşaatlarında aktif olarak görev almaktadır. Türkiye ve Azerbaycan arasında doğrudan kara bağlantısını sağlayacak olan Zengezur Koridoru’nun açılması hedeflenmektedir. Bu proje, Türkiye’nin Kafkasya’ya doğrudan erişimini kolaylaştırarak stratejik öneme sahiptir.

İnsani Yardım ve Sosyo-Kültürel Katkılar Türkiye’nin yeniden inşa sürecindeki rolü sadece altyapı projeleri ile sınırlı kalmamış, aynı zamanda insani yardım, eğitim ve sağlık alanlarında da önemli çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Karabağ’daki savaşın ardından Azerbaycan’da büyük bir mülteci sorunu yaşanmış ve bu insanlar savaşın getirdiği zorluklarla yüzleşmiştir. Türkiye, özellikle Türk Kızılay’ı gibi insani yardım kurumlarıyla bölgeye insani yardım ve lojistik destek sağlayarak bu insanların temel ihtiyaçlarının karşılanmasına katkı sunmuştur.

Bunun yanında, eğitim ve sağlık alanında da Türkiye önemli adımlar atmaktadır. Türk eğitim kurumları, Karabağ’da eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması için Azerbaycan ile iş birliği yaparak yeni okullar ve eğitim tesislerinin inşasında yer almaktadır. Türkiye ve Azerbaycan, ortak kültürel miraslarını korumak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla çeşitli projeler yürütmektedir. Bu kapsamda Türk Kızılay’ı, 2021 yılında Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinde toplam 2 bin 100 çocuğa kırtasiye malzemesi ve giysi yardımı ulaştırmıştır.

Karabağ’da Türk dili ve kültürünün tanıtılması için eğitim kurumları açılmakta, kültürel etkinlikler düzenlenmektedir. Bu kapsamda, eğitim alanında uzmanlar ve öğretmenler yetiştirilmesi, bölgedeki genç nüfusun nitelikli eğitim almasına imkân sağlayacaktır. Sağlık alanında ise Türk sağlık kuruluşları, hastanelerin yeniden inşası ve sağlık altyapısının modernize edilmesine yönelik projelere katkı sağlamaktadır.

Ekonomik İş Birliği ve Yatırımlar

Türkiye, Karabağ’ın yeniden inşa sürecinde ekonomik iş birliğini güçlendirmek amacıyla bölgeye çeşitli yatırımlar yapmaktadır. Türk iş dünyası ve özel sektör, bölgedeki sanayi, tarım ve ticaretin yeniden canlandırılmasına yönelik projelerde aktif rol oynamaktadır. Türk şirketleri, Karabağ’da başta inşaat, tarım ve enerji sektörleri olmak üzere çeşitli sektörlerde yatırımlar yaparak Azerbaycan’ın ekonomik kalkınmasına doğrudan katkı sağlamaktadır.

Enerji alanında Türkiye ve Azerbaycan arasındaki işbirliği güçlendirilmektedir. Karabağ’da enerji altyapısının kurulması ve modernizasyonunda Türk firmaları etkin rol oynamaktadır. Bu projeler, hem bölgenin enerji ihtiyacını karşılamakta hem de Türkiye’nin enerji arz güvenliğine katkı sağlamaktadır. Karabağ’ın tarım potansiyelinin yeniden harekete geçirilmesi için de Türkiye, tarım teknolojileri, modern sulama sistemleri ve tarımsal üretimin artırılması yönünde destekler sunmaktadır.

Karabağ’ın ekonomik kalkınması için Türkiye ve Azerbaycan arasında yoğun bir işbirliği söz konusudur. Türk yatırımcılar, tarım, sanayi, hizmet sektörü gibi alanlarda faaliyet göstererek bölgenin ekonomik büyümesine katkı sağlamaktadır. Sanayi alanında ortak projeler geliştirilmekte, Türk ve Azerbaycanlı firmalar arasında işbirliği anlaşmaları imzalanmaktadır. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin desteklenmesiyle bölgenin ekonomik çeşitliliği artırılmaktadır.

Bölgesel Güvenlik ve Diplomasi Desteği

Türkiye’nin Karabağ’daki yeniden inşa sürecindeki rolü, sadece ekonomik ve insani yardımlarla sınırlı kalmamış, aynı zamanda diplomatik ve güvenlik alanlarında da önemli katkılar sunmuştur. Türkiye, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü destekleyen uluslararası diplomatik girişimlerde bulunmuş ve Azerbaycan’ın egemenlik haklarını savunmuştur. Savaşın ardından bölgede kalıcı bir barış ve istikrarın sağlanması için Türkiye, Azerbaycan ile birlikte çalışarak uluslararası arenada bölgesel güvenliği koruma adına önemli adımlar atmaktadır.

Bölgesel güvenliğin güçlendirilmesi, askeri iş birliği ile desteklenir ilkesinden hareketle Türkiye ile Azerbaycan arasındaki askeri iş birliği, bu anlamda stratejik bir öneme sahiptir. İkinci Karabağ Savaşı sırasında Türkiye, Azerbaycan’a modern silah sistemleri, insansız hava araçları (İHA) ve stratejik askeri destek sağlayarak Azerbaycan’ın topraklarını geri almasına yardımcı olmuştur. Bu askeri destek, Karabağ’ın işgalden kurtarılmasında ve bölgesel güvenliğin tesis edilmesinde kilit rol oynamıştır.

Türkiye de bu süreçte diplomatik olarak da Azerbaycan’a destek vermiştir. Türkiye’nin Azerbaycan ile olan güçlü tarihsel ve kültürel bağları, diplomatik destek sürecinde belirleyici olmuştur. Türkiye, Ermenistan ile Azerbaycan arasında doğrudan diplomatik bir çözüm arayışını destekleyerek bölgedeki barış sürecine yapıcı katkılarda bulunmuştur. Ayrıca Türkiye, uluslararası platformlarda da Azerbaycan’ın egemenlik haklarını savunarak Karabağ’daki güvenlik ve istikrarın korunmasına yönelik girişimlerde bulunmuştur. Türkiye’nin diplomatik desteği, Karabağ’da barışın sürdürülmesi ve bölgenin güvenliğinin sağlanmasına yönelik stratejik bir önem taşımaktadır. Türkiye, Rusya ile ortak devriyeler ve gözlem misyonları aracılığıyla Karabağ’da ateşkesin korunmasına yönelik adımlar atmıştır. Türkiye, Rusya ile birlikte Karabağ’da ateşkesin izlenmesine yönelik ortak bir gözlem merkezi kurarak bölgedeki barış gücüne katkıda bulunmuştur. Bu gözlem merkezi, ateşkes ihlallerini tespit etmek ve taraflar arasında iletişim sağlayarak barış sürecini desteklemek amacıyla faaliyet göstermektedir. Türkiye’nin bu süreçteki rolü, bölgedeki barışın kalıcı olmasını ve uzun vadede istikrarın güçlendirilmesini sağlamaya yönelik stratejik bir hamledir. Ayrıca Türkiye, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki diplomatik müzakerelere dolaylı olarak katkıda bulunarak bölgesel barışın sağlanmasına yönelik yapıcı bir rol oynamaktadır.

Teknolojik Destek ve Akıllı Şehir Projeleri

Karabağ’ın yeniden inşası sürecinde Türkiye’nin katkıları arasında akıllı şehir teknolojileri ve dijital altyapı geliştirme çalışmaları da bulunmaktadır. Türkiye, bölgeye yenilikçi teknolojiler getirerek Karabağ’ın modernizasyonuna yönelik projelerde aktif rol almaktadır. Bu projeler kapsamında Karabağ’da sürdürülebilir ve çevre dostu şehirler inşa edilmesi, enerji verimliliğinin artırılması ve dijital teknolojilerle yönetilen kentler oluşturulması hedeflenmektedir. Türkiye’nin bu alandaki deneyimi, Karabağ’ın sadece fiziksel anlamda değil aynı zamanda dijital olarak da modern bir yapıya kavuşmasına yardımcı olacağı değerlendirilmektedir.

Türkiye, Karabağ’ın yeniden inşa sürecinde stratejik bir rol oynamaktadır. Altyapı projeleri, insani yardım çalışmaları, ekonomik yatırımlar ve diplomatik destek ile Türkiye, bölgenin yeniden kalkınmasına ve barışın sürdürülmesine önemli katkılarda bulunmaktadır. Bu süreç, sadece Azerbaycan ve Türkiye arasındaki tarihsel ve kültürel bağları daha da güçlendirmekle kalmamakta, aynı zamanda bölgenin uzun vadeli istikrarı ve sürdürülebilir kalkınması için önemli bir zemin hazırlamaktadır. Karabağ’ın yeniden inşa sürecinde Türkiye’nin çok yönlü katkıları, bölgenin geleceğini şekillendiren en önemli unsurlar arasında yer almaktadır.

Sonuç

Karabağ’da yeniden inşa süreci, sadece fiziksel altyapının yeniden yapılandırılmasından çok daha fazlasını ifade etmektedir. Bu süreç, aynı zamanda Türkiye ve Azerbaycan arasındaki dostluk ve kardeşlik bağlarının güçlenmesine, bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınmasına hizmet etmektedir. Türkiye’nin Karabağ’ın yeniden inşasına yaptığı katkılar ve yürütülen ortak projeler, bölgenin barış ve istikrara kavuşması için önemli bir temel oluşturmaktadır.

2020’de sona eren İkinci Karabağ Savaşı’nın ardından Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü yeniden sağlaması, bölgenin kalkınması ve sürdürülebilir bir barış ortamının oluşturulması için büyük bir fırsat yaratmıştır. Türkiye, “Tek Millet, İki Devlet” anlayışı çerçevesinde Azerbaycan’ın Karabağ’daki yeniden yapılanma sürecine stratejik, ekonomik ve diplomatik katkılar sunmuştur.

Türkiye’nin bu süreçteki rolü, sadece altyapı projeleri ile sınırlı kalmayarak eğitim, sağlık, kültür ve insani yardım alanlarında da önemli çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Türk inşaat firmaları, enerji şirketleri ve mühendislik projeleri ile bölgenin yeniden yapılandırılmasına aktif olarak katılırken Türk sivil toplum kuruluşları ve eğitim kurumları, Karabağ halkının sosyo-ekonomik kalkınmasına destek olmuştur. Özellikle Karabağ’da kurulan yollar, köprüler, havaalanları ve enerji altyapıları, bölgenin ekonomik ve ticari açıdan güçlenmesine katkı sağlamıştır. Bu süreç, aynı zamanda bölgesel barış ve istikrarın güçlendirilmesi açısından da büyük bir önem taşımaktadır. Türkiye’nin Azerbaycan’a verdiği diplomatik destek ve bölgedeki barış gücüne katkıları, Karabağ’da kalıcı barışın sağlanması için stratejik bir rol oynamıştır. Ekonomik iş birlikleri, yatırım projeleri ve kültürel bağların güçlendirilmesi, hem Karabağ’ın gelecekteki kalkınmasını hem de Türkiye-Azerbaycan ilişkilerini daha da güçlendirmiştir.

Sonuç olarak Türkiye’nin Karabağ’da yürüttüğü projeler ve katkıları, bölgenin yeniden inşasında kritik bir rol oynamakta ve bölgesel barışın tesisine yönelik önemli bir temel oluşturmaktadır. Bu iş birliği, Karabağ’ın sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasına yardımcı olurken aynı zamanda gelecekte Güney Kafkasya’daki barış ve istikrarın güçlenmesine katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir.

Social media

Bize mesaj gönder

Scroll to Top