
Dr. Hamid ŞEHANEGİ:
14 Ocak 2025 tarihi, Türkiye ile Azerbaycan Cumhuriyeti arasında diplomatik ilişkilerin 33. Yıl dönümünü işaret etmektedir. Bu tarih, iki kardeş ülkenin tarihsel bağlarını, kültürel yakınlığını ve stratejik iş birliğini kutlama fırsatı sunmaktadır. Azerbaycan’ın 1991 yılında Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığını ilan etmesinin ardından, Türkiye Cumhuriyeti Azerbaycan’ı tanıyan ilk ülke olmuş ve 14 Ocak 1992’de Bakü Başkonsolosluğu’nu büyükelçilik düzeyine yükselterek diplomatik ilişkilerin temellerini atmıştır.
Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkiler, “Bir millet, iki devlet” anlayışına dayanmaktadır. Bu ifade, 20. Yüzyılın önde gelen Türk liderlerinden Haydar Aliyev tarafından sıkça vurgulanmış ve iki ülke arasındaki bağları özetleyen bir sembol haline gelmiştir. Ortak dil, din, kültür ve geleneklere sahip olan Türkiye ve Azerbaycan, tarih boyunca birbirlerini desteklemiş ve dayanışma içerisinde olmuştur. Tarihi İpek Yolu’ndan bugüne uzanan ticaret ve kültürel alışveriş, bu dostluğun köklerini daha da derinleştirmiştir.
1992’den itibaren Türkiye ve Azerbaycan arasındaki diplomatik ilişkiler hızla gelişmiştir. 1993 yılında iki ülke arasında Dostluk ve İşbirliği Antlaşması imzalanmış, bu antlaşma ekonomik, kültürel ve siyasi alanlarda iş birliğinin yol haritasını oluşturmuştur. Özellikle enerji projeleri, ilişkilerin derinleşmesinde kritik bir rol oynamıştır. Diplomatik ilişkilerdeki bu gelişmeler, iki ülkenin dünya siyasetindeki pozisyonlarını güçlendiren adımlar atmalarını sağlamıştır.
Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) petrol boru hattı ve Bakü-Tiflis-Erzurum doğal gaz boru hattı gibi projeler, iki ülkenin enerji alanındaki stratejik ortaklığını güçlendirmiştir. Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) projesi ise Avrupa’ya enerji arzında Türkiye ve Azerbaycan’ı önemli aktörler haline getirmiştir. Ayrıca, karşılıklı ticaret hacmi her yıl artmış, Türkiye Azerbaycan’ın en büyük ticaret ortaklarından biri olmuştur. Enerji iş birliği sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasi ilişkilerin de sağlam bir temelini oluşturmuştur. Türkiye ve Azerbaycan’ın enerji projeleri üzerinden Avrupa enerji güvenliğinde oynadığı rol, bu iş birliğinin küresel etkilerini 2020 yılında Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’da elde ettiği zafer, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Türkiye, bu süreçte Azerbaycan’a güçlü bir diplomatik ve siyasi destek sağlamış, iki ülke arasındaki bağlar daha da pekişmiştir. Karabağ’ın yeniden inşası sürecinde Türk şirketleri önemli roller üstlenmekte, bu bölgeye yatırım yapmaktadır. Aynı zamanda, bölgedeki ulaşım ve altyapı projelerinde iş birliği yapılması, iki ülke arasındaki dayanışmayı artırmıştır. Karabağ’da sağlanan zafer, Türkiye ve Azerbaycan’ın ortak hareket etme kabiliyetini dünya kamuoyuna bir kez daha göstermiştir.
İki ülke arasındaki kültürel iş birlikleri, ortak tarihe dayanan dostluğu daha da derinleştirmiştir. Türk ve Azerbaycan üniversiteleri arasında imzalanan anlaşmalar, öğrenci ve akademisyen değişimini teşvik etmektedir. Aynı zamanda kültürel festivaller, sergiler ve edebi etkinlikler, halklar arasındaki ilişkileri güçlendirmektedir. Türkiye ve Azerbaycan’ın ortak geçmişi, edebiyat, müzik ve sanat gibi alanlarda zengin bir miras yaratmıştır. Örneğin, Türk ve Azerbaycan halk müziği unsurları, iki milletin ortak kültürünün önemli bir parçasıdır. Bu kültürel bağlar, halklar arasında uzun vadeli bir kardeşlik duygusunun gelişmesini sağlamaktadır.
Türkiye ve Azerbaycan, sadece ikili ilişkilerde değil, aynı zamanda bölgesel ve küresel platformlarda da birbirlerini desteklemektedir. Türk Konseyi, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECO) ve diğer uluslararası kuruluşlardaki iş birlikleri, bu dayanışmayı gözler önüne sermektedir. İki ülke, uluslararası arenada ortak politikalar geliştirme konusunda birbirleriyle uyum içinde çalışmaktadır. Bu iş birliği, Kafkaslar ve Orta Asya’daki barış ve istikrarı artırma çabalarına katkı sağlamaktadır. Özellikle Türk Devletleri Teşkilatı kapsamındaki projeler, Türkiye ve Azerbaycan’ın liderlik rolünü pekiştirmiştir. 33 yıllık diplomatik ilişkiler, Türkiye ve Azerbaycan’ın ortak bir vizyonla hareket ettiğini göstermektedir. Gelecekte, enerji, savunma, teknoloji ve kültürel iş birliklerinin daha da derinleşmesi beklenmektedir. Ayrıca, Zengezur Koridoru’nun hayata geçirilmesiyle iki ülke arasındaki ticaret ve ulaşım imkanlarının daha da artması hedeflenmektedir. Bu projeler, sadece iki ülke arasında değil, aynı zamanda Asya ve Avrupa arasındaki bağlantıyı güçlendirecek stratejik adımları temsil etmektedir. Eğitim, yenilenebilir enerji ve dijital dönüşüm gibi alanlarda yapılacak iş birlikleri, iki ülkenin gelecekteki ortaklık potansiyelini daha da genişletebilir.
Türkiye ve Azerbaycan arasındaki 33 yıllık diplomatik ilişkiler, kardeşlik ve dayanışma temellerine dayanmaktadır. Bu ilişkiler, sadece iki ülkenin değil, aynı zamanda bölgesel barış ve istikrarın da güçlenmesine katkı sağlamaktadır. “Bir millet, iki devlet” anlayışıyla sürdürülen bu iş birliği, gelecekte de güçlenerek devam edecektir. Bu 33 yıllık süreç, sadece geçmişteki başarıların değil, aynı zamanda ortak bir geleceğin inşası için de ilham kaynağıdır.